Aradığınız İstanbul’a şu anda ulaşılamıyor.

Yarın 01.Mayıs; İşçi ve Emekçiler Bayramı. Belirlenen yerlerde kutlamalar yapılıyot olacak. Kutlayanlar arasında en çok da Taksim Meydanı’nda gösteri yapılmak isteniyor fakat hassasiyetten dolayı buna Valilik tarafından izin verilmedi. Oldu da yine de Meydan’a gidilebilir düşüncesiyle o yöne giden neredeyse tüm yollar ve toplu taşıma araçları yarın hizmet dışı olacak. Bildiğiniz İstanbul’un damarları yarın kesilecek.

Amma velakin, yasaklar delinmek için var olmuştur. Eminim ki yarın olaylar çıkacaktır. Televizyonlarda hepimiz ağzımız açık izliyor olacağız. Görünen köy kılavuz istemez. Yine de yasaklarım etkisi olacaktır.

Bunları düşünürken aklıma geçtiğimiz gün Ufuk Tarhan’ın anlattıkları geldi. “Kehanetlerin” birinde geleceğin bizi enteresan bir noktaya getireceğinden bahsediliyor. Biz evlerimizde otururken bizlerin onlarca kopyası işe gidecek, yemek yapacak, telefonla konuşacak, gezecek vs vs. Böyle bir dünyada yasakların ne anlam ifade edeceğini düşündüm.

Yapılacak şeylerden bazıları şöyle olurdu herhalde:
1) Kopyalarımıza bağlı olduğumuz sistemlerin devre dışı bırakılması.
2) Zaman bazlı bulunduğumuz alana (offline veya online) kapatılmamız.
3) Bazı duyularımızın devlet tarafından kontrol edilerek devre dışı bırakılması.
4) Beyin yıkama sistemiyle, bir çeşit hipnoza bağlı olarak kimsenin yasak alanlara gitmemesinin sağlanması.

Daha neler neler.
Özgürlükler yasaklanmak için var.