Yapay zeka, Doğal zekayı sollayacak mı?

Geçtiğimiz aylarda ünlü bilim adamı Hawking, robotların insanları 100 yıl içerisinde alt edeceği görüşünü duyurdu. Hatta sonrasında da “böyle olduğunda amaçlarımızın aynı olduğundan emin olmalıyız” diye de ekledi. Bunu söyleyen Hawking olunca da yer yerinden oynadı. Tam cümlesi de şöyleydi;

“Computers will overtake humans with AI at some within the next 100 years. When that happens, we need to make sure the computers have goals aligned with ours,”

Ne Hawking ne de bizler bunun doğru olup olmadığını göremeyeceğiz amma velakin sürece hız katan ve hatta gaza basan bizim jenerasyon olması sebebiyle, tarihe not düşmek adına birkaç kanıt ve öngörüde bulunmak isterim.

Bir tarafın diğer tarafı yenebilmesi/sollaması için taraflar arasında bir savaş veya bir rekabet olması gerekir. Kendimize soralım: “elimizdeki pek akıllı cihazlarla veya masamızdaki ekranlarla bir savaş içerisinde miyiz?” Sanmıyorum. Daha çok, aşk ve bağlılık içerisindeyiz. Peki, Hawking’in sollamak (overtake) kelimesini kullanmasının ardında yatan sebep nedir? Taraflar kimlerdir?


Size bazı araştırmalardan haber ve örnekler sunmak istiyorum.

Dünya üzerinde el emeği göz nuru olan sayılı ve paahllı eşyalardan bir tanesi İsviçre saatleridir. Statista’nın paylaştığı son araştırmaya göre, akıllı saatlerin gönderileri, ilk kez 2015 Q4’te İsviçrelileri geçmiş. Araştırmaya göre, bu pazara girmemek için dayanan İsviçreli saatçiler şimdi kara kara düşünüyorlardır sanıyorum. (Araştırmanın detayları için)

Yaşı yetecek olanlar bilirler ki eskiden evden çıkmadan buluşacağımız kişiyi arardık. Herkesin telefonu ezberimizde olurdu ki oldu da buluşamazsak, önümüze çıkan ilk telefonla o kişiye ulaşabilelim. Şimdi böyle birşeyi denesek herhalde ezbere arayabileceğimiz kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

Güney Kore dünyada teknolojinin en çok kullanıldığı ülke olarak bilinmektedir. Orada yapılan bir araştırma ortaya çıkartmış ki, aşırı teknoloji kullanımı (overdose), dijital bunaklığa (digital dementia) yol açmaktaymış. Bu da kısa süreli hafıza kaybından tutalım da sonrası Alzheimer’a kadar gidecek bir yoldan bahsediyoruz.

Kafamızı ve duygularımızı çalıştıran diğer bir nesne de kitaplar! Sadece 2011 senesinde, Amazon, Kindle’ı için sattığı kitap adediyle normal sattığı kitap adedini geçmişti. Hatta haberlerde, 105’e 100 oranı da vardı.

Önrekler bolca eklenebilir. Burada gördüğüm ve sizin de görmenizi temenni ettiğim şey aslında tarafların her ikisinin de “insan beyni ve yeteneği” olduğudur. Görünen o ki, biz, kendi beynimize ve maharetimize inanmayı bırakmış, teslim olmayı maharet sayar olmuşuz. Bence bu sebeple, dijital/yapay/sanal her neyse çoktan doğal olanı solladı.

Sizden de örnekleri bekliyorum. Peki sizce?

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s