Trump bize ne söylemek istiyor?

Bilen bilir, üniversite hayatımın öncesinin bir kısmı, üniversite hayatımın kendisi ve sonrasında olmak üzere yaklaşık 6-7 yıl Amerika’da yaşamış birisi olarak, Amerika’yı ikinci memleketim olarak görüyorum.

Her zaman hatırlarım, Türkiye’ye olan ziyaretim bitip de, Amerika’ya döndüğümde, seyahat esnasında biraz hüzünlensem de, ne zaman ki New York’un rüzgarı suratıma çarpardı o zaman yaşadığımı hissederdim. Bir özgürlük, bir zincirleri kırma psikolojisi vardı.

En son ayrılışımdan bu yana Amerika’ya gitmeyeli yaklaşık 10 sene olacak. Her sene niyet etmeme rağmen, iş ve ev yoğunluğu sebebiyle bir türlü kısmet olmadı. Ancak özellikle seçim dönemini pek yakından izledim. İzledim derken hem medyadan hem de sosyal medya hesaplarım üzerinden Amerika’daki arkadaşlarımın yaptıkları yorumlar, tartışmalar ve söylemler de büyük bir kaynak oldu.

Trump’ın yaptıkları, Amerika ile hiç uyum sağlamıyor gibi görünse de, ben konuya farklı bir açıdan bakmak istiyorum.

Okumaya devam et

2017 beklenenden de kötü geçecek

Arkadaşım Nevin. Yaklaşık 4-5 senedir yabancı bir firmanın EMEA bölgesi finans bölümünde yönetici. Ekonomik belirsizlikler, şirket politikaları değişimi sebebiyle uğruna kızını bebekken bırakıp seyahatlere çıktığı işi onu bıraktı.

Arkadaşım Melis. Yaklaşık 15 senedir yerli bir firmada yönetici olarak çalışıyor. Şirket içi politikalar, belirsizlikler sebebiyle son 2 senedir oğlundan çaldığı tüm zamanların karşılığı olarak görevine son verildi.

Arkadaşım Mehmet. Global bir firmaya yaklaşık 2-3 senedir bir programları için hizmet veriyorlar. Ekonomik belirsizlikler ve bütçeler sebebiyle projeyi onlardan aldılar daha ucuz iş yapan başka bir firmaya verdiler. 

Yani kafası çalışan, işini hakkıyla ve doğru yapan herkes şu an mutsuz ve demotive.

Risk almaktan ödleri kopan kurumsal köle yöneticiler ise bu insanları yakıp yakıp duruyor.

Bu kararları alan firmalar ve sözde karar vericiler için 2017 çok kötü geçecek. Ne için neyden vazgeçiyorlar haberleri yok! Korkunç son yakındır. Bugün başkalarını yaktıkları bu sistem bir gün onları da mideye indirecek.

 Gel gelelim, ey Nevin’ler, Melis’ler, Mehmet’ler! 

Sen korkma. 

Sen başaracaksın.

Çünkü sen bugüne kadar da bu düzende başardın. Şimdi de başaracaksın. 

Ekonomi yavaşlayacak. Panikleme.

Sen denizin ortasındaki can simidisin. Değerlisin.

  
Bütün gün 2 eposta 3 toplantıya katılmayı iş sanan insanlar düşünsün. 

“İşini iyi yapmaya çalışanlara ithafen…”

Math is dying: Humanisation of Processes

Just for a long time, everybody has been talking about the analysis of the data, so-called Big Data analysis, all the time, now it is the time to understand that “it is not the point!”

For years, we, professionals, have been trying to get data and make some number crunching until we are satisfied with the results. These results might end up with actions or just we would be happy that we got results.

Okumaya devam et

Değişen teknoloji mi yoksa biz miyiz?

“Tavuk mu yumurtadan yoksa yumurta mı tavuktan?” sorunsalına hoşgeldiniz.

Bu aralar toplantıdan toplantıya kafamı kaldıramıyorum desem yeridir. Öyle ki, artık değil iş yapmak, işi yaratmaya çalışıyorum, çalışıyoruz.

Neden?

Okumaya devam et

Yapay zeka, Doğal zekayı sollayacak mı?

Geçtiğimiz aylarda ünlü bilim adamı Hawking, robotların insanları 100 yıl içerisinde alt edeceği görüşünü duyurdu. Hatta sonrasında da “böyle olduğunda amaçlarımızın aynı olduğundan emin olmalıyız” diye de ekledi. Bunu söyleyen Hawking olunca da yer yerinden oynadı. Tam cümlesi de şöyleydi;

“Computers will overtake humans with AI at some within the next 100 years. When that happens, we need to make sure the computers have goals aligned with ours,”

Ne Hawking ne de bizler bunun doğru olup olmadığını göremeyeceğiz amma velakin sürece hız katan ve hatta gaza basan bizim jenerasyon olması sebebiyle, tarihe not düşmek adına birkaç kanıt ve öngörüde bulunmak isterim.

Bir tarafın diğer tarafı yenebilmesi/sollaması için taraflar arasında bir savaş veya bir rekabet olması gerekir. Kendimize soralım: “elimizdeki pek akıllı cihazlarla veya masamızdaki ekranlarla bir savaş içerisinde miyiz?” Sanmıyorum. Daha çok, aşk ve bağlılık içerisindeyiz. Peki, Hawking’in sollamak (overtake) kelimesini kullanmasının ardında yatan sebep nedir? Taraflar kimlerdir?

Okumaya devam et