Olimpiyatlarda İstanbul ve Tokyo finale kaldı fakat Tokyo seçildi. Heryerde neden İstanbul’un seçilmediğine dair yorumlar var. Ben de bu konuya değinmek istiyorum. İşte bana göre 5 ana neden:
1) Şehirler de pazarlanabilir bir üründür. İstanbul hiçbir zaman bir ürün olarak görülmedi. Olimpiyatlar veya buna benzer başka bir etkinlik olduğunda son dakikada yeni bir ambalaja sokulan bir aksesuar olarak görüldü ve o şekilde yönlendirildi. Bir ürünün aksesuarına değil o ürünün kendisine parayı verirsiniz. Türkiye’nin eksikliğini kapatmak için aksesuar olarak görülen İstanbul’a hiçkimse o kadar inanmazdı zira inanmadılar.
2) Pazarlama son 1-2 aya sığdırılamaz. İnsanların sizin ürününüzü seçmesi için birçok deneyimin, hayalin ve hikayenin birleşimi gereklidir. Şu anda turistlerden birisine İstanbul’u sorduğunuzda size anlatacak hikayesi olmalı, Boğaz veya döner değil. Son dakikada oluşturulmaya çalışılan “diamonds in the sky” bir hayal değil sadece Avrupa şehrine benzemeye çalışan bir Orta Doğu kenti imajını çizdi.
3) Rakipler incelenmeden strateji oluşturulamaz. İstanbul’un rakipleri; Tokyo ve Madrid idi. İstanbul kendisine has ve özel bir şehir. Peki, Tokyo’dan veya Madrid’den daha iyi olan yanları nedir? Hangi yönler öne çıkartılmalı? Kullanılan videolar farkını mı yoksa onlara benzerliğini mi gösteriyor? Bir düşünün.
4) Olimpiyatın asıl konusu spor, Türkiye’de desteklenmiyor. Tüm haftasonu kodaman adamların televizyonda sadece futboldan bahsetmeleri ve hatta futboldan çok dedikodusunu yapması Türk insanının spora bakışını gösteriyor. Bu, Apple’ın sadece aplikasyonları konuşması veya Nestle’nin sadece ambalajla ilgilenmesi gibi. Kaldı ki, bizim atletlerimiz hala çukurlarda ölüyor. Kendi insanımızın yeteneğini desteklemeyen bizler, bu etkinliğe saygı duyduğumuzu söyleyemeyiz.
5) Güvenlikten anlaşılan dövmek. Müsabakalar esnasında holiganlar, aşırı taraftarlar ortaya çıkacaktır. Bizim polisimiz bu aşırılıkla nasıl başa çıkacağını biliyor mu? Son örnekler bunun olmadığını söylüyor. İnsan hayatının tehlikeye gireceği aşikardı.
Ülke olarak böyle önemli bir organizasyona ev sahipliği yapamamamız üzücü fakat bundan önce kendi içimize dönüp aslında kendimizi düzeltmemiz ve 40 fırın ekmek yememiz gerekiyor. Hazırlık ve devamı aşamasında çok büyük eksiklerimiz var. Hükümete tavsiyem daha doğru insanlarla çalışmaları ve İstanbul hayatının seviyesinin düşük olduğunu görmeleri.
Yazarın notu: Allah aşkına İstanbul ile alakalı logolarda hep aynı şeyleri kullanmaktan vazgeçin.