Çağımızın hastalığı dikkatsizlik. Gerekli, önemli ve hatta zorunlu bir konuyu bile müşterilerinizle paylaşmak için yaratıcı konseptler düşünmeniz gereken bir dönemde yaşıyoruz.
Dikkatsizliğin sebepleri çeşitli olabiliyor. Öncelikle, o kadar çok mesaj verme kaygısı içinde olan markalar var ki kullanıcı nereden ve hangi mesajı alacağını şaşırır duruma geldi. Tercih edilmek isteyen markalar da dikkati kendi üzerine çekebilmek için farklı farklı yolları deneyip duruyorlar. Bu durum reklam/tanıtımda amansız bir yarış haline geldi.
Bir diğeri de aslında birçok rakip markanın aynı konulara dikkat çekmeye çalışmasından dolayı kullanıcılar “ben bu filmi daha önce gördüm” hissine kapılabiliyor ve asıl verilmek istenen mesajı kaçırabiliyorlar.
Bu durum en çok havayolu firmalarını rahatsız etmiş olacak ki, demirbaşları olan “safety video”larını daha yaratıcı hale getirmek için bir çok girişimde bulunmuşlar. Türk Hava Yolları’nı geçtiğimiz senelerde kullandınız ise hatırlamanız muhtemel: Manchester United takımı ile bir video gösteriyorlardı. Buna benzer uygulamaların olmadığını düşünmüştüm ki, birçok örnekle karşılaştım.
Sizinle paylaşacağım ilk örnek Delta Havayolları’nın yeni safety video’su. Klasik Amerikan bakış açısıyla espritiüel olmaya çalışan ve özgürce kurgulanmış bir video.
Türünün başka bir örneği ise yine Amerika’dan; American Airlines. Havayolu, farklı bir yol denemiş. Aslında klasik ama duyguları doğru yönlendiren bir yaklaşım. Sahadan pilotune kadar çalışanlarını kullanarak güvenlik kurallarını anlatmış.
En orjinallerini ise en sona sakladım. Bu işin en özgün ve başarılısını kesinlikle Air New Zealand yapmış. Sizlerle 2 konseptli videolarını paylaşıyorum.
1- The Hobbit! Evet bildiğimiz hobbit filminin konseptine uygun hazırlanmış safety video gerçekten en az 2-3 kez izlenmeyi garantilemiş.
2- Ünlü maceracı Bear Grylls ile uçak dışı bir mekanda çekilen video da türünün ilk örneği olabilir. Uçak güvenlik kuralları videosunun doğru konseptle oluşturulursa farklı bir yerde çekilebileceğini bizlere kanıtlıyor. Açıkçası, dağ/tepe ve zorlu koşullarla uçak yolculuğunu özdeşleştirmek pek doğru olmasa da bakış açısı yaratıcı.
Sonuç itibariyle, tüm bu videolar bizlere birşeyi hatırlatıyor: ciddi bir işi bile yapmanın tek bir yolu yoktur. Her zaman, her yerde, birşeyleri öğretirken bile müşterinizi eğlendirmeyi, gülümsetmeyi ve ilgisini çekmeyi hedeflemelisiniz. İşiniz bir çivinin yapılışını anlatmak veya çöplerin toplanışını göstermek olabilir ama önemli olan sizin konuyu operasyon olarak mı yoksa öncelik olarak mı gördüğünüzdür. Daha siz bile yaptığınıza duygusal olarak bağlı değilken müşterilerinizin inanmasını beklememelisiniz.