Neden kopya çekeriz?

Öğrencilik hayatınızda bu soru sorulduğunda cevap vermeniz kolaydı sanıyorum. Kopya çekiyordunuz çünkü çalışmamıştınız/ hazır hissetmiyordunuz. Bu öğrencilik hayatında olabilen birşey. Herhalde hayatında kopya çekmemiş bir insan yoktur. Ne kadar çalışkan olursanız olun bazı derslerde, din, milli güvenlik vb, insanın kopya çekesi gelirdi. Ne de olsa öğrenmenin çok da önemli olmadığı ve sene sonu ortalamasına pek de etkisi olmayan derslerdi bunlar. Şimdi okul hayatındaki kopya hikayeleri gurur duyulan ve anlatmaktan hoşlanılan birer anı.

Peki iş yaşamınızdan kopya çekmeye örnek verebilir misiniz? Hayır. Çünkü kopya çekmemişsinizdir. En fazla esinlenmişsinizdir. Veya “lokalize” etmişsinizdir, değil mi?

Kopya çekmek özellikle iş yaşamında kesinlikle uzak durulması gereken, aşağılayıcı ve tehlikeli bir harekettir. 10 kusurlu hareketten birisi. Yani sonuç itibariyle, hangimiz bir sunum hazırlarken slideshare’e girip sunumlara bakar ki? Ya da hangimiz bir proje oluştururken konuyu Google’a yazıp yapılanlara şöyle bir göz atmıştır ki? Hayır, yapsak bile en fazla okumuş öğrenmişizdir fakat okuduklarımızı birebir uygulamamışızdır. Orasından burasından çekiştirip bizleştirmişizdir. Ve bunun adı da kopya değil esinlenmek olur.

İnsan kendisini her zaman kandıracak birşeyler buluyor tabii. :)

Bence, özellikle Türkiye kopya çekerek fikir oluşturma konusunda bir cennet. Gördüğümüz en yaratıcı fikirler, adımlar veya kampanyaların %90’ı yurtdışından araklanma.

Mesela, şu anda sosyal medyayı ayaklandırmış Anadolu Efes viral pazarlama örneği. Heineken’in yaptığı bir kampanyadan çekiştirip büzüştürülerek oluşturulmuş bir kampanya. Çok güzel ve başarılı fakat kopya.

Anadolu Efes Proje

Heineken Proje

Veya Ülker’in reklamına bakalım:

Ülker Proje

Contrex Proje

Veya HalkBank:

Halkbank Proje

T-mobile Proje

Sonuçta hiçbiri direkt kopya değil fakat yoğun bir esinlenme söz konusu. Peki neden bu kadar çok “esinlenyoruz?”

Çünkü:

Armut pişti: Türkiye’deki tüm markalardaki karar vericiler iyi birşey yaparak yerlerini sağlamlaştırmak istiyorlar. Risk almak istemiyorlar. Ajansları yapılan fikri ve etkisini gösterdiklerinde onlar fikre daha çok inanıp yapmak istiyorlar. Yurtdışında yapılmışsa yanlış olamaz algısı var.
Zaman yok: Birçok ajans yoğun tempoda çalışıyor. Fikir üretmek hem de sıfırdan birşey yaratmak sanıldığının aksine çok zor birşey. Konu sadece fikir üretmekten çok konseptinin oluşturulması ve marka için değerli olan “loop”un kapatılması. Hakkıyla yapılmak istendiğinde günler hatta ayların verilmesi gerek. Buna ne markanın ne de ajansın tahammülü yok.
Arabeskiz: Bir Türk olarak yapabileceğimize, üretebileceğimize çok inanmıyoruz. Türkiye’de moda da müzikte de hep yurtdışından alıntı yapmak var. Yurtdışının takip edilmesinin kopyalanması demek olduğu algısı var. Ve fikrinize çomak sokmaya çalışanlara “Allah’ın Amerikalısı yapmış” deyince bir anda haklı olabiliyorsunuz. Toplum doğru yapmış olduğunuzu düşünüyor.
Eğitim: Eğitimimiz üretmeye değil kopyalamaya yönelik. Yazdığınız dönem ödevlerini düşünün. Öğretmenleriniz nasıl araştırma yapmanız gerektiğini hatta neye bakmanız gerektiğini bile söylerdi. Resim hocalarımız insanın ten rengi olması gerektiğini vurgulardı. Hayal gücümüzü daha küçükken öldürüyorlar.
Bilmiyoruz: Pazarlamayı yapanlar ne yaptıklarını bilmiyorlar. Hepimiz kulaktan duyma şeylerle ilerliyoruz. Öğrenmiyoruz.

Sonuç olarak, iyi yapılan kampanyalar var. Esinlenmeler de var. Ama kendimiz yaratamadığımız sürece vicdanımız hep bir yerlerde “ama o senden daha güzel” diyecek.

20130221-235125.jpg

1 thought on “Neden kopya çekeriz?

  1. Geri bildirim: Carlsberg dostlarınızı test ediyor! | 1st Marketing

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s