Birçok kaynakta Apple’ın iWatch için Japonya’da marka başvurusunda bulunduğunu okuduk öğrendik.
Tam da “adamlar bağıra bağıra akıllı saat çıkartıyorlar, neden birisi de biz de yaparız!” demiyor dediğim bir anda zaten piyasada bir sürü smartwatch olduğunu gördüm.
Bunlardan ilki Pebble. Pebble hem Android hem de iOS ile çalışabilen bir akıllı saat.
Yapabilecekleri sınırlı. Telefonunuzla bağlantıyı kurduktan sonra müziklerinizi seçmenize/dinlemenize, SMS göndermenize, eposta notifikasyonu almanıza yardımcı olabiliyor. Ekran çözünürlüğü çok memnun etmemiş olsa da şu an için piyasadaki en bilinenlerden birisi. Yapılan yorumlarda, Android ile daha rahat kullanılabildiği, iPhone’un ise izin verdiği sürece etkili olabildiği belirtiliyor. Şaşırtıcı değil. Zira iPhone “kendinden olmayana” pek sıcak davranmıyor.
Bir diğer akıllı saat ise Sony Smartwatch1. Piyasaya ilk sürüldüğünde, fiyatının pahallılığından ve işlevselliğinin çok zayıf olduğundan bahsedilmiş. Şimdi Sony, Smartwatch2’yi çıkartıyor. Eylül’de piyasada olacakmış.
Android telefonlara uygunluk gösteren bu cihazdan herkes umutlu. Fakat, fiyatının yüksek olabileceğinden korkuluyor.
Yazımın en başında belirttiğim gibi, bir de bu furyaya Apple iWatch giriyor olacak. Herkes çok orjinal ve işlevsel bir cihaz bekliyor. Yukarıdaki örneklere bir de iWatch’un sızan tasarımlarına bakınca, öncelikle tasarımda farklılaşamadığını görüyorum ki bu, Apple’ın Think different söylemine epey uzak. Belki de bu sebeptendir ki, iWatch’ın üzerinde çalışmalarını bir türlü tamamlayamıyorlar. Bir yandan da insanların kullanmaya alıştığı format dışında bir saat tasarlamak çok büyük bir riske girmek anlamına da gelebilir.
Tüm bunlara ek olarak aslında beni şaşırtan her birimizin Apple iWatch’ı beklerken diğerlerinden pek de haberdar olmayışımız. iPhone çıktığında da bazı arkadaşlarımın “senelerdir dokunmatik ekran var, şimdi mi fark ettiniz” diye bize kızdığını hatırlıyorum. Aynı şey iWatch için de olacak gibi.
Peki ama neden?
– Cihaz çıkmadan adı çıkıyor! Adamlar, dedikodularla, sızan görüntülerle, beklentileri yükselte yükselte tüm odak noktayı kendilerine yönlendirmeyi çok güzel başarıyorlar.
– Marka adını doğru koyuyorlar! Cihazlarını başlı başına marka haline getiriyorlar. Marka adında, cihazın neyle alakalı olduğunu çabucak anlıyorsunuz ve özellikli bir isim olarak beyninize kazıyorsunuz. Sony Smartwatch ne Allah aşkına? Çok mu düşünmüşler bu ismi ararken acaba?
– Kendi cihazına inanılmaz kolaylık. Biz Apple kullanıcıları için hayatı daha da kolaylaştırmak için ellerinden geleni yapacaklar gibi bir inanç var. Zira şu ana kadar çıkan cihazlar, çözünürlükten, hızdan sınıfta kalmış. Apple Maps’i saymazsak, Apple’ın böyle yorumlar alacak bir cihaz çıkarttığını söyleyemeyiz.
Bu iWatch ne zaman geliyor Allah aşkına?
Bir öyle bir böyle deniyor. Bekleyelim görelim. Benim umudum bu sonbahardan yana. :)