Yeni dijital dünyanın getirdiklerinden hep olumsuz olarak bahsediyoruz. Peki değişen dünyanın bizler üzerindeki etkisi gerçekten de hep negatif mi?
Geçtiğimiz günlerde iPhone’umu kullanırken birşeyi fark ettim. Dibine kadar sağ elini kullanan birisiyim. Fakat telefonu sol elime aldım ve sol elimle cihazı kullanırken sağ elimle de yemeğimi yiyordum. Sonra etrafıma baktım. Birçok insan aynı şeyi doğal bir şekilde yapıyordu. Bundan 10 sene önce hiç kullanmadığı kadar çok ve rahat bir şekilde sol elini kullanıyordu. Düşündüm. Hayatımızı esir altına alan yeni dünya bazı şeyleri alırken yeni özellikler mi veriyordu?
Tamamiyle sağ elini kullanan birisine rahatça sol elini kullanma yetisini mesela.
Ya da, birisiyle konuşurken bir yandan ekrandan birşeyler okumayı.
Veya, Facebook’tan birşeye bakarken Youtube’a geçip bir video bulup onun linkini kopyalayıp Twitter’a yapıştırmayı.
Dijitalleşen dünya kendisini büyütürken kullanıcılarını da mükemmel kılmaya yönelmiyor muydu ki? Kullanıcıları ne kadar becerikli olursa o da, o denli güçlenmiyor muydu?
Evet.
Üzerimizdeki ruhsal baskı ve etkisi aslında bir yandan da fiziksel kapasitemizi arttırmaya yönelik bir antreman halini aldı. Daha çok şeyi aynı anda yapabilme ve vücudumuzda yeterince kullanmadığımız uzuvlarımızı kullandırtma yetisi.
Sonra gene sorguluyorum acaba yeni neslin hepimizi şaşırtan zekası bizden başlayarak bir evrime geçiş midir?
Bu cevapları sorgulayan başkaları da var mı acaba diye Google’ı araştırdım. Bulamadım. Fakat şu an bile bu yazıyı yazarken sol elimi çok başarılı bir şekilde kullanıyor olmam ve yaşça bizden 2-3 kat büyük insanların hala sağ elleri ve tek parmaklarıyla klavyeyi kullanmaları tezimin doğruluğa yakın olduğuna inandırıyor.
Siz ne dersiniz?