Samsung ile TEB’e kocaman bir alkış!
Aristolog’da karşılaştığım ve beni sosyal medyada Türk markaları konusunda umutlandıran yazımı okumayı unutmayın!
Samsung ile TEB’e kocaman bir alkış!
Aristolog’da karşılaştığım ve beni sosyal medyada Türk markaları konusunda umutlandıran yazımı okumayı unutmayın!
Yeni dijital dünyanın getirdiklerinden hep olumsuz olarak bahsediyoruz. Peki değişen dünyanın bizler üzerindeki etkisi gerçekten de hep negatif mi?
Geçtiğimiz günlerde iPhone’umu kullanırken birşeyi fark ettim. Dibine kadar sağ elini kullanan birisiyim. Fakat telefonu sol elime aldım ve sol elimle cihazı kullanırken sağ elimle de yemeğimi yiyordum. Sonra etrafıma baktım. Birçok insan aynı şeyi doğal bir şekilde yapıyordu. Bundan 10 sene önce hiç kullanmadığı kadar çok ve rahat bir şekilde sol elini kullanıyordu. Düşündüm. Hayatımızı esir altına alan yeni dünya bazı şeyleri alırken yeni özellikler mi veriyordu?
Tamamiyle sağ elini kullanan birisine rahatça sol elini kullanma yetisini mesela.
Ya da, birisiyle konuşurken bir yandan ekrandan birşeyler okumayı.
Veya, Facebook’tan birşeye bakarken Youtube’a geçip bir video bulup onun linkini kopyalayıp Twitter’a yapıştırmayı.
Dijitalleşen dünya kendisini büyütürken kullanıcılarını da mükemmel kılmaya yönelmiyor muydu ki? Kullanıcıları ne kadar becerikli olursa o da, o denli güçlenmiyor muydu?
Evet.
Üzerimizdeki ruhsal baskı ve etkisi aslında bir yandan da fiziksel kapasitemizi arttırmaya yönelik bir antreman halini aldı. Daha çok şeyi aynı anda yapabilme ve vücudumuzda yeterince kullanmadığımız uzuvlarımızı kullandırtma yetisi.
Sonra gene sorguluyorum acaba yeni neslin hepimizi şaşırtan zekası bizden başlayarak bir evrime geçiş midir?
Bu cevapları sorgulayan başkaları da var mı acaba diye Google’ı araştırdım. Bulamadım. Fakat şu an bile bu yazıyı yazarken sol elimi çok başarılı bir şekilde kullanıyor olmam ve yaşça bizden 2-3 kat büyük insanların hala sağ elleri ve tek parmaklarıyla klavyeyi kullanmaları tezimin doğruluğa yakın olduğuna inandırıyor.
Siz ne dersiniz?
Samsung beklenen Galaxy S4’ün özelliklerini açıklamaya başladı. Tüm medya kuruluşlarının sayfalarında telefon ile alakalı haberleri bulabilirsiniz. Bu hem kendilerinin pazarlama başarısı hem de teknolojiye aç olan tüketicinin merakının giderilme savaşı.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, Samsung işi cidden abartmış. Bir sürü başarılı özellik ve insanı şaşırtacak şekilde düşünülmüş işlevlerle smart phone yaratıcılığında en üst noktaya yerleşti.
Galaxy S4 ile ilgili detay bilgiler
Tabii, ben böyle söyleyince, aklınıza hemen Apple bu işin duayeni, sahibi değil mi sorusunun geldiğini tahmin edebiliyorum.
Hayır değil. Apple hiçbir zaman “ben teknolojinin ve smart phoneların kralıyım” demedi ve açıkçası bunun peşinden de koşmadı. Apple, kullanıcılarının hayatını kolaylaştırmayı ilke edinen bir firma. Yarattığı cihazlara ne kadar çok özellik koyduğundan çok, onların kullanıcının ne kadar işine yarayacağını ve hayatını nasıl kolaylaştıracağını düşünüyor.
Apple, çok iyi biliyor ki, o bir elektronik devi değil.
Apple, hayatın her anına uyum sağlayan ve kullanımı çok kolay olan cihazlar üreten, insanları farklı düşünmeye teşvik eden bir firma. Samsung’un yarattığı teknoloji harikası cihazları, Apple cihazları ile karşılaştırırsanız, kazananın her şekilde Samsung olacağını görürsünüz. Peki kullanım ve insan hayatına entegrasyona baktığınızda ne görürsünüz?
Örnekler verelim:
– S4’ün özelliklerinden bir tanesi, gözlerinizle ekranı hareket ettirmek. Buna gerçekten ihtiyacınız var mı? Ve hatta ekranı gözlerinizle komuta etmek istediğiniz birşey miydi? Çok etkileyici fakat gerçekten de gerekli mi?
– S4’ün başka bir özelliği, çektiğiniz fotoğraflarda istemediklerinizi kareden çıkartabilme özelliği veya kendinizi kareye ekleme özelliği. Photoshop’ta yapacağınız telefonda yapıyorsunuz. Ortalama bir kullanıcı iseniz, sizce bu özelliği kaç kez kullanırsınız?
– Bir de şunu sorayım. Herhangi bir Apple ürününü satın aldıktan sonra tüm özelliklerini araştırıp bulmaya çalışmadan hayatınıza ne kadar zamanda sokuyorsunuz? Peki, Samsung ve diğerlerini?
Apple, sizin doğanıza uygun cihazları geliştiriyor. Ve bu sebeple seviliyor ve vazgeçilemiyor.
Tüm bu dokunmatik cihazlar iPod’lardan önce de vardı. Fakat Apple ile doğduğu kabul ediliyor. Niye?
Twitter’da 40 karakterden fazlasını okumaya dayanamayan tüketiciler, bir cihazın milyonlarca olan özelliğini anlamaya ve öğrenmeye çalışmakla zaman kaybetmek istemiyor. Ve tüketici dostu Apple bunun çok farkında!
Konu ne kadar çok şaşırtıcı özelliği bir arada topladığınız değil, tüketicinin hayatına sıkıntı yaratmadan nasıl adapte olduğunuzdur.