Bi’log Arası: Mehtap Gülaçtı

Bi’log Arası’nın bugünki konuğu, eğitim duayeni, başarılı işkadını ve benim çok yakın dostum Sevgili Mehtap Gülaçtı.

Keyifli sohbetimizi sizlerle paylaşmadan önce, kendisi hakkında biraz bilgi vermek istiyorum.

İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği mezunu olan Gülaçtı, aynı üniversitede yüksek lisansı da bitirdi. Mehtap GülaçtıAile işletmeleri alanında doktora çalışması da devam ediyor. Altı yıl eğitim ve danışmanlık sektöründe çeşitli pozisyonlarda çalıştıktan, eğitimcilik ve yöneticilik yaptıktan sonra 1999 yılında İstanbul Kültür Üniversitesi’nde Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdür Yardımcısı olarak çalışmaya başladı. Üniversitenin ikinci yılıydı. Birçok proje ve geliştirme çalışmasında rol aldı. Sonrasında üniversitenin Tanıtım Birimini kurdu ve dört yıl boyunca yönetti. Şu anda da İşletme Bölümünde öğretim elemanı olmanın yanında Aile İşletmeleri ve Girişimcilik Merkezi Müdür Yardımcısı ve yeni kurulan Kariyer ve İş Dünyası İlişkileri Birimi Başkanı. Kısacası, Eğitim, Aile İşletmeleri ve Kariyer deyince, Mehtap Gülaçtı’nın eline pek çoğumuz su dökemez. Şimdi biraz da kendisini dinleyelim.

İpek Alkan: Çok başarılı bir serüveniniz var. Eğitim sektörüne geçmenizin sebebi neydi?

Mehtap Gülaçtı: Mezun olduktan sonra yönetim danışmanlığı sektöründe çalışmaya başladım. Organizasyon geliştirme, danışmanlık ve eğitim alanları içerikleri itibariyle hep iç içeler. Kısa süre sonra eğitim alanına yöneldim ve orada kaldım. Sanırım eğitim, kişisel becerilerimi daha rahat kullanabileceğim bir alandı.

İpek Alkan: Eğitim sektöründe son zamanlarda en çok dikkatimi çeken konu, özellikle eğitim kurumlarının birçok alanda öğrencileriyle iletişim kurmak için yatırım yapmaya başlamaları. Örneğin; billboardlar, sosyal medya aktiviteleri, festivaller bunlardan birkaçı. Sizce, bu değişim nasıl tetiklendi? İhtiyaç var mıydı?

Mehtap Gülaçtı: Eğitim kurumlarının özellikle üniversiteler düzeyinde kendilerini ifade etmeleri ile ilgili ihtiyaçları daha çok vakıf üniversiteleri kurulduktan sonra ortaya çıkmaya başladı. Vakıf üniversitelerinin kendilerini anlatmak ve öğrenci çekmek için verdikleri çaba, kısa sürede tüm sektöre yayıldı. İlk yıllarda yapılan tanıtımlarda sadece vakıf üniversitelerini görürken bugün birçok devlet üniversitesinin de kendini ifade etmek ve öğrencilere ulaşmak için bu yola girdiğini görüyoruz. Günümüzde iletişimin gücü tartışılmaz. Hepimiz kendimizi doğru anlatma ihtiyacı içerisindeyiz. Hangi alanda olursanız olun, iletişim kurmayanın, kendini doğru anlatmayanın, hedef kitlesini doğru anlamayanın hayatta kalma şansı yok. Aslında bu sadece kurumlar için değil hepimiz için öyle.

IMG_3380

İpek Alkan: Kültür Üniversitesi olarak siz neler yapıyorsunuz? Hedeflerinizde neler var?

Mehtap Gülaçtı: Kültür Üniversitesi Türkiye’nin en eski Vakıf Üniversitelerinden biri. Geçmişinde Kültür Koleji ailesi olduğu için de en çok tanınanlarından biri. Biz de üniversite olarak iletişimin gücüne çok inanıyoruz. Üniversitemiz kendini birçok alanda ifade etmeye çalışıyor. Sürekli gelişiyoruz. Örneğin bu yıl öğrencimizi hem içeride hem de mezun olduktan sonra memnun etmeyi hedefleyen iki yeni birim kurduk; biri Öğrencilik Yaşamı bir diğeri de Kariyer ve İş Dünyası İlişkileri Birimi. Kültür Üniversitesi olarak öğrencilerimizi çok yönlü geliştirmeyi, dünya vatandaşı olarak yetiştirmeyi hedefliyoruz. Çok yönlü gelişim o kadar önemli ki, 23 bölümümüzün arzu eden her öğrencisi diğer 22 bölümle çift anadal yapma (çift lisans programı tamamlama) şansına sahip.

İpek Alkan: Üniversite sınavlarına hazırlanan öğrenciler okullarını seçerken nelere dikkat etmelerini tavsiye edersiniz?

Mehtap Gülaçtı: Kariyer yolunu doğru çizebilmek için en önemli olan “kendinden yola çıkmak”tır. Kendini tanımak, güçlü ve zayıf yönlerini öğrenmek, ilgi alanlarını doğru tespit edebilmek çok önemli… Ne yazık ki kişilik gelişiminin de en zor günleri olan ilk gençlik ve ergenlik döneminde aile, arkadaşlar, popüler trendler, moda ve ünlüler de gençlerin tercihleri üzerinde etkili oluyor. Bu da bazen yanlış yönelimlere yol açabiliyor. Doğru olan gidiş yolu; bireyin kendini tanıması, hedeflerini belirlemesi, mesleki alan seçmesi, hedeflerini nasıl gerçekleştirebileceğini araştırması ve yolunu çizmesi. Üniversite seçimi ancak son adımda devreye girmeli. Üniversiteleri sadece isimleri ve popülerlik düzeyleri ile değil, sunduğu imkânlarla da değerlendirebilmek lazım.

İpek Alkan: Sektörün gelişmesi gereken alanlar olarak nereleri görüyorsunuz?

Mehtap Gülaçtı: Hizmet sektörünün diğer alanlarının iş yapma teknolojilerini eğitim sektörüne göre daha hızlı güncellediklerini düşünüyorum. Biz eğitim alanında biraz daha devlet üniversitelerinin süregetirdiği alışkanlıkları takip etme eğilimindeyiz. Üst yönetimdeki kadroların önemli ölçüde devlet üniversitelerinden gelmesi devletin bürokratik iş yapma yöntemlerini de ne yazık ki beraberinde getirebiliyor. Üniversiteler sadece eğitim veren değil aynı zamanda bilim üreten ve toplumun gelişimine çok yönlü olarak destek veren (vermesi gereken) kurumlar. Ancak hem devletin bilim ve eğitim alanındaki üst politikaları hem de kurumların devlet – özel sektör çıkar farklılıklarından oluşan çatışmaları bu hedeflere ulaşmayı zorlaştırıyor.

İpek Alkan: Takip ettiğiniz gibi, tüm dünyada büyük değişime giren sektörler arasında eğitim de var. Mobilleşen bir dünyadan bahsediyoruz. Sizce gelecekte binaların içerisinde eğitim kalacak mı? Yoksa değişen dünya ile beraber herşey uzaktan eğitime mi kayacak?

Mehtap Gülaçtı: Uzaktan eğitim temel hizmet alanlarımızdan biri haline geldi. Sadece bu alanda uzmanlaşan kurumlar var. Twitter üzerinden sertifika programı düzenleyen üniversiteler bile var. Arzı şekillendiren en önemli unsur elbette ki talep. Modern insanın yaşam tarzı ihtiyaçlarını ekran üzerinden karşılamaya dönük olarak şekillendi. Alış verişten, yeme içmeye, eğlenceden sosyalleşmeye tüm yaşam alanlarının sanallaştığı dünyada bu trendin dışında kalmak elbette düşünülemez. Ben de bu alandaki en muhafazakar kurumların bile binalardan çıkarak sanal sınıflara doğru yöneleceğine inanıyorum.

İpek Alkan: Eğitim denince tabir-i caizse hep öğrenciye yüklenilir, fakat eğitimciler ve kurumlar çok da eleştirilmez. Halbuki sektörü doğru şekilde yönlendirme gücüne sahip olan tarafların kendileri olduğunu düşünüyorum. Siz ne dersiniz?

Mehtap Gülaçtı: Pek çok alanda olduğu gibi eğitimde de ne yazık ki terzi söküğünü dikemiyor. Vizyon eksikliği, kaynak yetersizliği, alandaki oyuncuların beceri eksiklikleri ne yazık ki sürekli gelişim hedefini engelliyor. Sektörel standartların oluşmaması ve performans kriterlerinin sadece akademik yükselme odaklı olması büyük bir sıkıntı. Ne yazık ki bazı eğitimciler iyi bir eğitimci olmak için gerekli adanmışlıktan yoksun. Elbette kurumların altyapı ve sistem olarak da eksikliklerini de görmek gerek. Ancak çok kara bir tablo çizmek ve tüm yükü üniversitelere yüklemek de çok doğru değil. Ne yazık ki öğrencilerimiz de çeşitli kişisel ve çevresel nedenlerle öğrencilik statüsünde başarılı bir rol sergilemiyorlar.

İpek Alkan: Eğitim sektörüne girmeyi düşünen yeni mezunlara ne önerirsiniz?

Mehtap Gülaçtı: Hangi alandan mezun olursanız olun sahip olduğunuz mesleki alan bilgisini eğitim sektörüne taşıyabilir, eğitimci olabilirsiniz. Ancak hizmet sektörünün tamamı gibi eğitimci olmak için de insan ilişkileri, iletişim becerisi, özellikle konuşma ve dinleme, dışa dönüklük, çok yönlü olmak ve içsel motivasyon önemli. İş becerileri olarak baktığımızda eğitimcilerde sunum teknikleri, sınıf yönetimi, zaman yönetimi, hızlı karar alabilme, zor durumlarla başa çıkabilme, stres hatta bazen öfke yönetimi ve inisiyatif kullanabilmek gerekli. Eğitim, çok yönlü sürekli gelişimin zorunlu olduğu bir alan. Bu alandaki herkesin gündemi takip etmesi, bilgilerini ve becerilerini güncellemesi şart. Eğitim alanında yönetici pozisyonlara gelebilmek ise eğitimci becerileri dışında yöneticilik bilgi ve becerisi de gerektiriyor.

Yeni iOS uygulamamız!

Video

Hepinizi, yeni geliştirdiğimiz ve gururla paylaştığımız WeBubble, iOS uygulamamızı indirmenize ve kullanmanıza davet ediyorum!

Arttırılmış gerçeklik teknolojisini kullanarak, etrafta baloncuklar gösteren uygulamamız, indirim ve fırsatları yakalayabileceğiniz gibi kendinize ait baloncukları yaratmanızı da sağlıyor.

İlk olarak Kanyon Alışveriş Merkezi’nde başlattığımız uygulamamız ileride her yerde karşınıza çıkabilir umudundayız!

Websitemiz: http://www.WeBubbleApp.com

PS. Videoda beni bile görebilirsiniz. :)

THYnin yeni iOS Aplikasyonu!

Elimden geldiğince nötr bir şekilde yazmaya çalıştığım blogumda, biraz da reklam yapalım dediğim bir dönemdeyim! Ekip olarak, Türk Hava Yolları için güzel ve eğlenceli bir iOS aplikasyon geliştirdik ve hepinizi oynamaya davet ediyoruz!

Oyunumuzun adı Turkish Airlines Destination Pairs

20130404-092247.jpg

Çocukluğumuzda hepimizin sıkça oynadığı ve hala da modası devam eden eşleştirme oyununu, Türk Hava Yolları’nın 200’den fazla destinasyonunu eşleştirebilmeniz için mobil cihazlarınıza sığdırdık! :)

Destination Pairs’ı iPhone veya iPadinize yüklemek için.

Hepinizi oynamaya ve yorumlarınız varsa yazmaya davet ediyorum.

İyi eğlenceler,

20130404-092128.jpg