Sosyal medyanın gücünü anladığımız ve gerçeği yansıttığını da kabul ettiğimiz bugünlerde, biraz rakamlardan konuşmak istiyorum.
Socialbakers’ın verdiği raporlara göre öncelikle Facebook ve Twitter’daki takipçi adedine göre sıralamalara bakalım.
Gördüğünüz üzere, Facebook Politika filtrelemesine baktığımızda, Başbakan açık ara önde.
Gelelim Twitter’a, yine Politika sekmesine bakalım.
Burada ilk sırada Cumhurbaşkanı olmasının yanında, sadece Top10’un yarısının AKP milletvekillerinden oluştuğunu görüyoruz.
Bir de son 1 ayda Twitter’da follower adedi artışına hesaplar bazında bakalım.
Top5’te 4 AKP, 1 tane de Cumhurbaşkanı görüyoruz.
Bunlar bize ne anlatıyor?
Öncelikle olayların doğuşuna sebep olarak görülen sosyal medyada direnişçilerin çok da güçlü olduğunu söyleyemeyiz. Zira, bu birkaç sebepten kaynaklanıyor olabilir.
1- Direnişçilerin akıllarında bir lider olsa dahi, o lider hayatta olmadığı için “takip etmenin” anlamlı olmadığını düşünebiliriz.
2- Direnişçiler sanılanın aksine bir kişinin görüşünün peşinden gitmektense gerçekten hak arayışı peşinde.
3- Hükümet yanlısı olanlar bir ideoloji yerine bir kişiyi benimsemişler ve onu takip etmek büyük önem arz ediyor. Fikir değil kişi ön planda?
4- Eylemlerle alakalı alınacak aksiyonlarda açıklama yapanlar bu kişiler olduğu için seven de sevmeyen de takip etmeye başlamış olabilir.
5- Direnenler çok farklı görüşlerden geliyor ve tek bir yerde kümelenemiyor.
Ben hepsinden biraz olduğu kanaatindeyim.
Eylemlere destek veren hesaplarda neden artış yok?
İnsan düşünüyor. Tüm haberleşmenin gerçekleştiği sosyal medyada, destekleyen grupların takipleri neden bu kadar önemsizleşmiş? Listelere girememiş?
1- Sanıldığının aksine direnenler adetsel o kadar da fazla değil, galiba.
2- Fişlenme korkusuyla birçok kişi takip etmek istediklerini takip edemediler.
Bu rakamlar önemli mi?
Bence, evet.
Kamuoyu yoklaması yapıldığında küçük bir segmentin sorgulandığı ve buna göre projeksiyon yapıldığını düşündüğümüzde, bu rakamlar hala ve hatta daha da güçlü olarak hükümetin taraftarı olduğunu ortaya koyar. Bazıları diyebilir ki, sosyal medya mıdır kıstas? Evet öyledir. Zira, haberleşme, bilgilendirme hep buradan olmuştur. Buradaki “cephenin de” kazanılabilmesi gerekirdi. (Fişlenme korkusunu dışarıda bırakıyorum.)
Sayıca az olanların sesi de yok mu?
Katiyen, hayır. Tabii ki var. Fakat, şayet siyasi anlamda bir yapılanmaya girilecekse, hem offline hem de online olarak hareket edilmelidir.
Diğer parti üyelerinin artış sağlamaması çok şaşırtıcı değil mi?
Değil. Bu soruyu soranın da iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum. Zira bu hareket başka bir siyasi güce destek için değil, sesi duyurmak için yapıldı. Rakamlar da size kanıtı.
Bu rakamlara göre AKP, CHP’nin oylarının yaklaşık olarak 2 katına sahiptir. MHP’yi göremiyoruz bile. Ve yeni gelen takipçi adetlerine bakılırsa aradaki fark hızla büyümektedir.