#ForgiveMeFatherForIHaveSinned

Twitter’ın gücünü halk yardımlaşmasında, birlik oluşmasında gördük diye düşünürken yepyeni bir gücünü de Papa sayesinde keşfediyoruz.

22-28 Temmuz 2013 tarihlerinde gerçekleşecek olan Dünya Gençlik Günü (World Youth Date) Brezilya, Rio’da gerçekleşecek. Mart 2013’te seçilmiş olan yeni Papa’nın ilk deniz aşırı ziyareti olacak etkinliğin Katolik dünyası için büyük bir önemi var. Papa, etkinlik süresince günahlarını itiraf edenleri en üst şekilde affedecekmiş.

Buraya kadar Katolik inancına göre herşey normal görünüyor. Eğer inançlı bir Katolikseniz ve belirtilen tarihlerde Rio’ya giderseniz, Papa’nın günahlarınızı affetmesinden yararlanabilirsiniz.

20130718-121836.jpg

Fakat Vatikan, bu sene, bu önemli olayı Rio ile kısıtlamak istememiş. Hem Katolikleri seyahat masraflarından kurtarmak hem de daha çok kişinin yararlanmasını sağlamak adına Papa, Twitter üzerinden günahları affedeceğini açıklamış. Evet, yanlış okumuyorsunuz. Twitter üzerinden Papa tarafından günahlarınız affedilebilir!

Bu şekilde söyleyince kulağa çok kolay geldiğinin farkına varmış olacak ki Vatikan, bununla alakalı olarak affedilmenin bir click uzağında olmadığı, bunun için etkinliğin YouTube’dan, Papa’nın sosyal medyadan takip edilmesi gerektiği, günahın itiraf edilmesi, Pazar ayinlerine katılınması gerektiği ve doğru bir ruh halinde olunması gerektiğini eklemiş.

Dini açıdan hassas ve önemli olan günah çıkartma ve affedilme konularının YouTube, Twitter yani online dünyaya bağlanması ne kadar doğru tartışmak gerekir.

Gelin beyin jimnastiği yapalım.

OneSlim diye bir marka düşünelim. Marka, global bir içki markası olsun. Her sene Avustralya’da yılın gençlik festivalini yapıyor olsun. Avustralya’ya gelen her gence de kendi ülkelerindeki içki satış mağazalarında 1 senelik bedava içki satın alma hakkı veriyor olsun. Sonra marka açıklama yapsın ve Twitter’da kendilerini ve etkinliği takip edip aynı zamanda içkilerinden son 1 senedir satın almış olanlardan tweet atanlara da bu hakkı tanıyacağını duyursun. Sonuç ne olur?

– Sosyal medya takipçilerinde büyük bir artış.
– Etkinliğin ve markanın etki alanınında artış.
– Avustralya’ya gelenler kadar ve hatta daha da fazlasının sosyal medyada konuyu yaymasındaki artış.

Biz buna ne deriz?
Pazarlama kampanyası.

Bir içki markası için çok da garipsemeyeceğimiz bu kampanya manevi olayları kapsadığında kafa karışıklığı yaratabilir ve vicdanımızda “bu kadar maddeselleştirmek doğru mudur?” sorusunu gündeme getirebilir.

Diğer yandan da Brezilya’da oluşan halk tepkisinin Vatikan’ı da düşündürdüğü ve katılımın düşük olacağından korkulduğu için böyle bir yola başvurulduğu da düşünülebilir.

Bir önceki yazımda, Amerika’nın video oyuncularına atlet vizesi verdiğinden bahsetmiştim. Bugünkü yazımla beraber online dünyanın hegomonyasının ne kadar daha büyüdüğünü gözler önüne seriyoruz. Artık online ve offline diye bir ayrım yapamayacak duruma yaklaşmış bulunuyoruz.

Bu vesileyle, Şahsi olarak benim ilk aklıma gelen bizim Diyanet’ten de bir açıklamanın gelmesiydi
: Sosyal medyada yiyecek ve içecek fotoğrafı koymayanların oruç tuttuğunun sayılması. :)

Şükürler olsun sana Sosyal Medya! Online ruhum sana emanet!

Vine: zamanımız kısıtlı

Zaman darlığı yaşadığımız bu yüzyılda herşeyimiz koşuşturmaca içerisinde geçiyor ve yine de hiçbir şeye yetişemiyoruz. Bir konu hakkında bilgi almak için mobil cihazlarımızda google’a hemen yazıp hemen öğrenmeye çalışıp işimizi bitiriyoruz. Öyle ki bazen wikipedia’da hızlıca okuyoruz ve bulduğumuz bilgiyi başka bir kaynakla kontrol dahi etmiyoruz. Bu, hem Google’ın sıraladığı arama sonuçlarına güvenimizi hem de o çok değerli zamanımızı daha da harcamak istemememizden kaynaklanıyor.

Bu sebeple, herşeyin daha hızlı ulaşılabilir olması için tüm sektörler uğraşıyor.

Daha hızlı internet için: 3G, 4G, Fibernet.
Daha hızlı bilgiye ulaşabilmek için: Summly, Wikipedia.
Daha hızlı alışveriş için: Eticaret siteleri, gibi.

Bu zamana kadar daha hızlı video için bir çözümümüz yoktu, ta ki Vine çıkagelene kadar.

Vine ilk yayılmaya başladığında, 6 saniyelik videolarla kullanıcıların ne kadar mesajı barındırabileceklerine akıl sır ermemişti. Ben de dahil olmak üzere, bazılarımıza mantıksız bile gelmişti. Vine’ın bu kadar ses getirmesinin, sahibinin Twitter olmasına bağlanmıştı ve bağlanıyor.

Bu kesinlikle bir etken.

Fakat kendime dönüp bir baktım. Bundan birkaç sene önceye kadar Youtube’da bir videoyu izlemek için konunun çekiciliği benim için yeterli bir sebepti. Ne var ki, bu aralar videoları izlemeden önce videonun uzunluğuna bakmaya başladığımı fark ettim. 1 dakikadan uzun olan videoları izlemiyordum ve izlemeye başlarsam da sıkılmaya başlıyordum.

Vine’ın da buna bir merhem olduğunu düşünebiliriz. Hızlanan ve küçülen zamanlarımızda değil 60 saniye, 15 saniye bile harcamak istemiyoruz. 6 saniyelik bir videoyu ise hepimiz izleyebiliriz. Twitter’da yapılan son araştırmalarda 40 karaktere kadar olan tweetlerin daha çok okunduğuna dair sonuçlar da çıktı.

Sonuç olarak, zamanın kullanıcısına birşeyler anlatmak için artık 6 saniyeniz var diyebiliriz. 6 saniyede bir oyunun kuralını anlattınız anlattınız ya da markanızı gösterdiniz gösterdiniz yoksa uzun uzun hikayelerle uğraşmanız sizler için de zaman kaybından başka birşey olmayacaktır. Altına birşey mi yazacaksınız? Maksimum 40 karakteriniz var. Paragrafları kullanmaya başladığınız an kullanıcıyı kaybettiğinizden emin olabilirsiniz.

Basit ve hızlı olun. Çünkü hiçbir hikayeniz kullanıcının 6 saniyesinden daha değerli değil.

Nasıl anlatacağız ki diyorsanız alın size çok güzel bir örnek! This is Vine-telling! From FCUK!

FCUK in Vine

20130421-235108.jpg

THYnin yeni iOS Aplikasyonu!

Elimden geldiğince nötr bir şekilde yazmaya çalıştığım blogumda, biraz da reklam yapalım dediğim bir dönemdeyim! Ekip olarak, Türk Hava Yolları için güzel ve eğlenceli bir iOS aplikasyon geliştirdik ve hepinizi oynamaya davet ediyoruz!

Oyunumuzun adı Turkish Airlines Destination Pairs

20130404-092247.jpg

Çocukluğumuzda hepimizin sıkça oynadığı ve hala da modası devam eden eşleştirme oyununu, Türk Hava Yolları’nın 200’den fazla destinasyonunu eşleştirebilmeniz için mobil cihazlarınıza sığdırdık! :)

Destination Pairs’ı iPhone veya iPadinize yüklemek için.

Hepinizi oynamaya ve yorumlarınız varsa yazmaya davet ediyorum.

İyi eğlenceler,

20130404-092128.jpg

E-ticarette indirimleri bulmak daha kolay!

E-ticaretin kullanımının arttığı günümüzde bununla alakalı olarak geliştirilen aplikasyonlar da revaçta. Bunlardan birisi de Honey!

Honey eklentisini browser’ınıza ekliyorsunuz. Anlaşmalı olduğu yüzlerce e-ticaret websitesinin birisinden alışveriş yapıyorsanız, eklentinin butonu beliriyor. Yapmanız gereken tek şey ilgili butona basmak ve beklemek! Honey, internette arama yaparak işinize yarayacak tüm kampanya kodlarını toparlayıp sizin için kaydediyor ve alışverişinizin tutarında indirim sağlıyor.

Honey eklentisi sadece Google Chrome’da çalışıyor ve Amazon, Gap, Banana Republic gibi birçok firma ile anlaşmalı.

Honey’i daha yakından inceleyin

Honey bize neyi gösteriyor?

E-ticaretin m-ticarete (mobil ticaret) döneceğini hepimiz biliyor ve bekliyoruz. Ama bunun yanında UX’de yapılacak çok şeyin olduğunu gösteriyor. E-ticaret sayfalarının tamamen kullanıcı dostu olmasının öneminin yanında daha da avantajlı hale gelebilmesi için atılacak çok adım var. Honey, bu uygulamasıyla bulduğu boşluğu doldurmayı hedefliyor. Google ve bahsettiğim birçok markayı da arkasına alarak gücüne de güç katmış. Siz ne dersiniz?

20130324-232503.jpg

Carlsberg dostlarınızı test ediyor!

Birkaç hafta önce Heineken’in iki viral videosundan bahsetmiştim.

Heineken iş görüşmesi

Heineken konser

Hatta hepinizin de bildiği, Heineken Konser viral videosu Anadolu Efes’in ajansı TBWA tarafından da “esinlenilip” kullanılmıştı.

Bu videoların bu kadar başarılı olmasının ve ses getirmesinin birkaç sebebi var.

– Birincisi, doğal ve insan içgüdülerini konu alıyorlar. İzleyen kişi “ben olsaydım ne yapardım?” Diye düşünmeye başlıyor. Yani izlediği durumla bağ kuruyor.
– Doğal oldukları için empati ve sempati uyandırıyor.
– Şaşırtıcı.
– Eğlenceli.
– Ve sonunda hep bir mutlu son ve kahkaha var.

Tüm bu özellikler içinde barındırmayı hedefleyen Heineken de çok başarılı işler çıkartArak tüketicinin aklındaki yerini iyice sağlamlaştırmış oldu. Tüm bunlara “cevap” niteliğinde benzer bir çalışma da gecikmedi. Heineken’in rakibi Carlsberg de bu akıma kapılmış ve yeni bir viral video paylaşımında bulunmuş.

Öncelikle, şunu belirtelim; “esinlenmek” iki şekilde olur. Ya Anadolu Efes’in yaptığı gibi orjinal fikrin hikayesinin yanından, altından çekiştirirsiniz ya da fikrin kullandığı asıl “tool”u ve kurgusunu başka bir konseptle kullanırsınız. Ben, açıkçası Carlsberg’in videosunu ikinci seçenek olarak gördüm. Fikir ve vermeye çalıştığı his/konsept güzel. Fakat, Heineken’in yaptıklarına o kadar çok benzemiş ki, insan yaratıcılık arıyor. (Bu akımın ilk sahibi Carlsberg ise de etkili duyuramamışlar. Ki öyle olduğunu sanmıyorlar.)

Yine de izlemeniz tavsiye… Kim bilir başka başka bir Türk ajansı esinlenir :)

Carlsberg dost testi

.

20130317-235326.jpg