Twitter’cılara uyarı!

Arap baharının 1 numaralı yaratıcısı, Superbowl’u yerinden oynatan, gündemi değiştiren yegane sosyal medya platformunun da gözümüze soka soka para göz olduğunu artık bugün itibariyle “official” olarak ilan edebiliriz.

Twitter.

Facebook zaten bunu çok zaman önce kabullenmiş ve buna göre hareket ediyordu fakat Twitter’ın da bu yöne bu denli girmesi tüm haberlere de konu olmasına sebep oldu.

Günün haberi budur: Amex & Twitter

Amex artık Twitter’daki hashtag’ler sayesinde ödeme alabilecekmiş.

Ne yapıyorsunuz?

Twitter hesabınızla Amex kredi kartınızı “eşleştiriyorsunuz” ve Amex tarafından belirlenen bir hashtag’i Twitter’ınıza yazdığınızda Amex’ten onaylamanız için bir eposta alıyorsunuz. Onayladığınız an ürünü satın almış oluyorsunuz ve ürünü size gönderiyorlar.

Böyle bir terim var mı bilemiyorum ama ben buna “social e-commerce” dedim.

Günümüzün en önemli platformu sosyal medya ile yine günümüzün en hızlı yükselen para harcama yöntemi e-commerce’ün birleşimi.

Tabii şunu da belirtmek lazım ki bu, Twitter ile Amex’in ilk iş birliği değil. Amex, önceleri hashtag ile “saving” de yaptırmaya başlamıştı.

Peki bütün bunlar ne demek?

Kullanıcı gözünden;

İşler ciddileşiyor. Bundan birkaç sene öncesine kadar sadece düşüncelerimizi yazmak veya arkadaşlarımızla konuşmak için kullandığımız sosyal medya etki alanını giderek genişletiyor. Herşeyden önce sosyal medyada attığınız adımlar veya aldığınız kararlar daha da çok gerçek yaşamınızı etkilemeye başladı.

Pazarlamacı gözünden;

Hepimiz rahatladık. Herşey bitti ve düşünüldü demişken daha yolun çok başında olduğumuz hissi bende uyandı. Daha ne taklalar attırırız diye düşünmedim de değil.

Kredi kartı mağdurları gibi Twitter mağdurları da olur mu dersiniz? :)

20130212-225516.jpg

ipekblogging the week

photo

As for all of my postings are in Turkish, I decided to make a week overview in English.

This week I have tried to go over the different subjects. My main aim is to write my own thoughts about a topic which I have read from a reputable website/blog.

During the day, when I am commuting, I try to read about different subjects but mainly marketing and business world. So I think while I expect you to read my posts, I encourage you to read these posts as well.

So, as a summary I have looked at the topics like;

– Facebook’s new product: conversion tracking. My main thought on this is that it is a great tool created against Google.
– What to do and not to do on Social Media. I see Social Media soley P2P business which is people to people. So brands should stop acting like a brand and start being a human for its consumers.
– Millennials. Hot topic for everyone! The generation Y! The ultimate consumer group! This is one and only important target market for brands to understand and take actions accordingly. Go and check the relevant post and take the test to see how much millennial you are!
– SAVE phenomena on top of 4 P’s! This is a new understanding which Motorolla has already embraced! Solution+Access+Value+Education. For me this leads the world to a more consumer driven platform more than ever! And one of the best example might be Apple!

Let’s see what this upcoming week brings!

Enjoy the week everyone!

Millennial olmak

Uzun zaman önceydi. Jenerasyonların pazarlamacıların gözünde ayrıldığını ve bununla beraber farklı kampanyalar gerçekleştirildiğini öğrenmiştim. En enteresanı ise şu an tüm pazarlamacıların anlamaya çalıştığı, adına kitaplar yazıldığı bir jenerasyondu.
Benim jenerasyonum: Gen Y; Jenerasyon Y.

Önce kendi jenerasyonumu tanımaya çalıştım:

Aileye inanırlar. Doğru.
Farklı ırk ve aynı cinsiyetlerin birlikte olabileceğine yani özgürlüğe inanır ve savunurlar. Doğru.
Cep telefonunu çok kullanırlar, mobiller. Doğru.
Reklamlara inanmazlar. Doğru.
Sosyal medya bağımlısıdırlar. Doğru!
Kampanyalarda samimiyete inanırlar. Doğru.
Kampanya ve reklamdan çok arkadaşlarının düşünce ve tavsiyelerine uyar ve inanırlar. Doğru.

Tamamiyle bulunduğum jenerasyonun özellikleri.

Bu özelliklere bakılarak tüm pazarlama stratejileri değişti. Reklamlar daha özgün ve daha samimi, televizyon programları daha içten olmaya başladı. Herşeyin bir mobil uygulaması veya hali oluşturuldu. Daha büyük networklere ulaşmaya çalışarak “viral” efektler oluşturulmaya çalışıldı.

Peki neden?

Çünkü Gen Y, bugünün satın alıcısı, tüketicisi ve yarının nesilinin yetiştiricisi. Yani “hedef kitle” markanız ne olursa olsun onlara dokunuyor.

Onları göz ardı etmek ve geçmişten gelen sözde doğru stratejileri devam ettirmek (ağdalı laflar, gerçekdışı dünyalar) markanızın “love factor”ını düşürüyor ve yerlerde süründürüyor.

Bu kadar güçlü bir jenerasyona bir adın yetmeyeceğine karar verildi heralde ki yepyeni bir ad verildi: Millennials!

Bu yeni adla beraber araştırmalar ve gözlemler daha da çoğaldı. Videolar, dokümanlar hazırlandı. Ve aslında sosyal medya olarak gördüğümüz tüm platform onlar için yaratıldı ve geliştiriliyor.

Fakat unutulan birşey var.

Millennials gruplanmayı sevmezler. Her biri kendi içinde bir kişiliği temsil eder. Sadece bir gruba bağlı görmek ve ona göre iletişim kurmayı sağlamayı çalışmak aslında markayı samimiyetten uzaklaştırır. Bir millennial olarak söylemeliyim ki: sosyal medyadaki yoğun kampanyalar, görsel yaklaşımlar ve kullanılan kelimeler artık şaşırtmıyor ve etkilemiyor.

Markaların yapması gereken şey marka olduklarını unutturmak! Sohbet ortamı oluşturmak. İnternet ortamının yarattığı arkadaşsızlığı yok etmek. Gerektiğnde sırdaş olmak, gerektiğinde ise sadece ihtiyaç karşılayan bir dost olmak. Kısacası karşılık bekleyerek kurulan iletişime bir son vermek!

Yine ve gene söylemeliyim ki “aşk” en önemli konu. Duygudan o kadar uzaklaşmış bir jenerasyonuz ki birşeyleri hissetmek ve bağ kurmak o “birşeylere” bağlanmamıza yardımcı oluyor ve her zaman eksikliğini hissetmemizi sağlıyor.

Yapılan tüm kampanya ve stratejilerde gördüğüm o ki, markalar hala millennials’ı anlamış durumda değiller. Gen X’i nasıl tanımladılarsa ve nasıl iletişim kuruyorlardıysa şimdi de aynı şeyi Gen Y’a yapıyorlar. Bu yolla kurulan her iletişim “like”tan ve “follower adedinden” öteye geçemeyecek ve markaların anlık trend olmasından başka şeye yaramayacaktır. Yanlış mı düşünüyorum?

Siz ne kadar millennial olduğunuzu öğrenmek için aşağıdaki teste bir göz atın!:)

http://www.pewresearch.org/quiz/how-millennial-are-you

20130208-004623.jpg